2012-2013
Proje Adı:
TOPRAK KAYNAKLI ISI SİSTEMLERİNDE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI
Proje sahipleri Yiğit Efe ve Ahmet Emir
Proje Amacı:
1. Toprak kaynaklı ısı
sitemlerinde ihtiyaç duyulan elektrik enerjisinin, güneş pillerinden
karşılanmasını sağlamak.
2. Toprak kaynaklı ısı
sistemlerinde arazinin yatay borulamaya
müsait olmadığı yerlerde dikey
sarmal boruların kullanılabilirliğini test etmek.
3. Toprak kaynaklı ısı
sistemlerinin ülkemizde kullanımını artırmak.
Giriş:
Enerji gereksinimimizi daha çok fosil
yakıt ve tükenebilir kaynaklardan karşıladığımız günümüz şartlarında enerji
kaynaklarının tükenmesi gibi bir problem ile karşı karşıyayız. Bu problemin
farkında olan gelişmiş ülkeler şimdiden bu problemin çözümü için devlet desteği
çerçevesinde doğal kaynaklara mümkün olduğunca az zarar veren ve tükenmeyen enerji
alternatiflerinin geliştirilmesi ve uygulamasına yönelmişlerdir. Bir devlet
politikası olarak benimsenen bu yapılanma gelişmiş ülkelerde özendirilmekte ve
devlet tarafından desteklenmektedir.
Yaşadığımız hava dört mevsim boyunca - derecelerden +
derecelere kadar büyük bir değişim yaşar. Bu İstanbul'da 36 °C (-3 ten + 33 e)
Ankara da 43°C (-12 den + 31 e ) Antalya da 36°C (+3 ten +39 a) olarak ortaya
çıkar. Oysa tüm bu şehirlerde toprağın 5 metre altı ölçüldüğünde yaz-kış
arasındaki değişim sadece 3-5 derece farklılık gösterir ve hep 10-15 ° C
civarındadır. Toprağın sahip olduğu bu
sabit ve orta değerdeki sıcaklık, Isı pompaları yardımıyla yaz-kış ısıtma ve
soğutma elde edilmektedir. Düşük ısıdan yararlanılan bu sistemlerde toprağın
ısısı toprak içine yerleştirilen ve içerisinde antifrizli su dolaştırılan
borular ile ısı kullanılmaktadır. Hava
ısısına göre toprağın yaz aylarında soğuk, kış aylarında ise sıcak olması ısı
kaynağı olarak hava kullanılan ısı pompalarına nazaran çok daha düşük enerji
kullanarak ısıtma ve soğutma yapmamızı sağlamaktadır. Isı pompası, kullandığı 1
birim elektrik enerjisine karşılık doğal kaynaklardan 3 birim enerji çekerek,
binaya 4 birim ısıtma yada soğutma yapmaktadır.
Biz bu projemizle;
Toprak kaynaklı ısı sitemlerinde elektrik enerjisinin
karşılanmasını sağlamak için elektrik
enerjisinin güneş panellerinden karşılanmasını sağladık.
Toprak kaynaklı ısı
sistemlerinin her araziye uyumunu sağlamak ve borunun toprakla daha fazla
temasını sağlamak amacıyla dikey spiral borular kullandık. Yaptığımız deneylerde spiral boruların daha
az kaplamasına rağmen
Ülkemizde son yıllarda kullanılmaya başlanan toprak kaynaklı
ısı sistemlerinin kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlamaktayız.
PROJENİN
ADI:
YAPRAKLAR SU TUTAR MI?
Projenin sahibi Batuhan ÇETİN
PROJENİN
AMACI:
Bu
araştırma sonuçlarından yararlanarak susuzluk ve kuraklığa çözüm üretmeyi ve
kurak topraklara meşe yaprağı katarak yaprağın su tutuculuk özelliği sayesinde,
toprağın su tutma kapasitesini arttırmayı ve toprakta suyun daha fazla
tutulmasını amaçladık.
GİRİŞ:
Ülkemizde iklimsel
koşullar oldukça değişkenlik göstermektedir. Kuraklık ve taşkın olayları sık
sık yaşanan olaylardandır. Bu nedenle, su gereksinimlerinin karşılanabilmesi
için suyun yönetimi önem kazanmaktadır. Diğer yandan, ülkemiz hızlı bir
kalkınma süreci içinde olup, kırsal kesimden şehirlere göç sorunu devam
etmektedir. Nüfus artışı oranı yüksektir. Bu nedenlerle, suya olan artan
talebin, yeni su kaynakları projeleri geliştirmek yoluyla karşılanması
konusunda çeşitli zorluklar yaşanmaktadır.
Suyun evsel, tarımsal ve endüstriyel kullanımı ülkelerin
kalkınması ve insan faaliyetleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sulamanın
su tüketiminde % 75'lik bir paya sahip olduğu günümüzde, sulama projeleri
kalkınma faaliyetlerinde önemli bir paya sahiptir. Diğer yandan, su ekonomik ve
sosyal bir varlık olup, çeşitli sektörlerin gereksinimleri arasında geçiş yapma
özelliğine sahiptir. Suyun kıt bir kaynak oluşu nedeniyle, tarıma ayrılan su,
nüfus artışı ile sanayileşmenin artmasına paralel olarak azalma gösterdiğinden
ve bu eğilimin giderek artacağından dolayı daha etkili sulama sistemlerine
ihtiyaç duyulmaktadır (DSİ, 2002).
Çağımızın sorunlarından kuraklığın, diğer doğal afetler
arasında canlı yaşamı ve ekonomisi için en büyük etkiye sahip, farklı
meteorolojik ve çevresel şartlar altında gelişen bir afet olduğu söylenebilir
(Sırdaş ve Şen, 2003). Özellikle son yıllarda doğal dengenin bozulması sonucu
olarak ortaya çıkan olumsuz gelişmeler ve artan nüfus potansiyeli, mevcut
toprak ve su kaynaklarını daha akılcı, ekonomik ve etkin kullanılmasını zorunlu
kılmaktadır. Su kaynaklarının sürdürülebilir ve etkili kullanımı sonucu kuraklığın
etkisi azaltılabilir (Özgüler, 2006).
Suyun ekonomik, çevresel ve sosyal bir kaynak olduğu
düşünülürse (Allan, 1999) suyun kontrol edilmesinin, yaşamların ve yaşayanların
kontrol edilmesi anlamına geldiği söylenebilir (Priscoli, 1999). Buradan hareketle
projemizde araştırma sonuçlarından yararlanarak susuzluk ve kuraklığa çözüm
üretmeyi ve kurak topraklara Meşe yaprağı katarak, yaprağın su tutuculuk
özelliği sayesinde, toprağın su tutma kapasitesini arttırmayı ve toprakta suyun
daha fazla tutulmasını sağlayarak tarımsal verimi arttırmayı hedefledik.
PROJENİN
ADI:
SEDYE TAŞIYAN YANGIN ASANSÖRÜ
Projenin sahibi Muhammet Haktan
PROJENİN
AMACI:
Hastane
yangınlarında, yatalak hastaların sedyeyle dışarı taşınmasını sağlamak.
GİRİŞ:
Ülkemizde
bir yıl içerisinde ondan fazla hastane yangını yaşanmıştır. Hastanelerde
yangınlara karşı kullanılan yangın merdivenleri sadece yürüyebilen hastaların
kullanabileceği şekildedir.
Yangın
anında hastane asansörlerini kullanmak, duman ve elektrik kesilmelerinden
dolayı mümkün olmamaktadır.
Yatalak
olan hastaları hastaneden tahliyesi sırasında sedye gerekmektedir. Hastanelerin
üst katlarındaki servislerde yatan hastaların
tahliyesi için binanın dışından sedyeyle taşıma yöntemi geliştirdik. Binanın her
katında sedyelerin bindirilmesi için bölümler yaptık. Sedyeler ayrılan
bölümlerden asansörümüze bindirilerek binadan aşağıya indirilmesi sağlanıyor.
Geliştirdiğimiz
sistem binalardan bağımsız olarak çalıştığı için yangından etkilenme durumu
meydana gelmemektedir. Asansör binanın farklı alanlarında kullanılabilmektedir.
TOPRAK SOLUCANLARININ BİTKİLERİN BÜYÜMESİNE ETKİSİ
Projenin Amacı:
1.Toprak solucanlarının bitkinin büyümesine etkisini
açıklayabilmek.
2.İçerisinde toprak
solucanı (Lumbricus terrestris) bulunan topraktaki bitkilerin büyümesini
deneylerle açıklayabilmek.
Giriş:
Toprak solucanları hızlı çoğalmaları,
tüketim ve üretimlerinin çabuk olmaları ile bilinir. Bu nedenle gübre
üretiminde kullanılabilir yapıdadırlar. Bu solucanlara besin maddesi olarak
verilen organik olarak yetiştirilen büyükbaş hayvan dışkılarını, organik bitkisel
menşeli atıkları ve geri dönüşümde kullanılabilir nitelikte evsel ve kâğıt
atıklarını, kısa süre içerisinde dönüştürmek sureti ile oluşturdukları gübre,
yüksek kalitede bir gübredir (humus, kompost).
2.AYAĞIMIZLA GELEN TASARRUF
Projenin
Adı: AYAĞIMIZLA GELEN TASARRUF
Projenin
Amacı:
1.Toplu kullanılan lavabolarda su tasarrufu
sağlamak.
2.Musluk
başlarından elimize mikrop bulaşmasını engellemek.
Giriş:
Toplu kullanılan lavabolarda kullanılan musluk
çeşitleri, elle kontrol edilen musluklar ve fotoselle kontrol edilen
musluklardır. Elle kontrol edilen musluklarda su sarfiyatının kontrol edilmesi
iki elimizi kullanırken zorlaşmaktadır. Dolayısıyla gereğinden fazla su
kullanılmaktadır. Bazen elle kontrol edilen musluklar açık bırakılmaktadır.
Elle kontrol edilen muslukların musluk başlarından, elden ele mikrop bulaşma
ihtimalide bulunmaktadır. Musluk başına bulaşmış bir mikrop lavaboyu daha sonra
kullanan kişinin ellerine bulaşabilmektedir. Bu sorunun çözümü olarak görülen
fotoselli musluklar ise masraflı olmalarından dolayı birçok yerde
kullanılamamaktadır.
Bu sorunları çözebilmek için ayakla kontrol edilen
musluk geliştirdik. Geliştirdiğimiz sistemin pedalına basılınca musluk
açılıyor, ayak pedaldan çekilince musluk otomatik olarak kapanıyor. Lavabonun
kullanımı sırasında iki elimizde serbest olarak kullanılabilmektedir.
Ayağımızla kullanacağımız su miktarını istediğimiz gibi ayarlayabilmekteyiz.
Özellikle tıraş olma sırasında kontrolümüz dışında harcanan su sarfiyatı en
asgariye indirilmiş olmaktadır.
Toplu kullanılan lavabolarda musluk başlarından
ellerimize mikrop bulaşma ihtimali ayakla kontrol edilen musluklarda ortadan
kalkmıştır.
Umuma açık yerlerde kullanılan lavabolarda, daha az su
harcanmasını sağlamak ve elle bulaşma ihtimali olan mikroplardan uzak durmayı
sağlamak.
Projenin amacı:
Temiz enerji kaynakları içerisinde yer alan güneş enerjisini en verimli şekilde kullanmak amacıyla güneşi takip edebilen güneş panel sistemi geliştirmeyi amaçladık.
Projenin hedefleri:
1. Hareketli panel sistemi ile güneşin doğumundan batımına kadar, güneş ışınlarının gün boyu panele dik düşmesi sağlanmak. Bu sayede güneş ışığından maksimum oranda yararlanılarak güneş enerjisinden maksimum değerde enerji elde edilmesini sağlamak.
2. Ucuz ve temiz enerji kaynağı olan güneş panallerinin kullanımını artırarak çevreyi korumaya ve ekonomiye katkı sağlamak.
Projenin özeti:
Güneşin doğudan batıya doğru hareketini gün içerisinde takip edecek sistem geliştirdik. Sistemimiz üç aşamalı çalışmaktadır. Güneşin doğudan batıya olan hareketi 180 derecelik açı izlemektedir. Bu hareketi 60 dercelik açılarla üç bölüme ayırdık. Panelimiz güneşe gün içerisinde üç farlı konumda bakmaktadır. Güneş algılama elemanları olarak üç tane güneş pil hücresini, ısı ve ışık geçirmeyen malzemeyle hazırladık.
Pil hücrelerine güneş ışığı dik olarak vuracak şekilde alıcılarımızı yerleştirdik. Alıcı pil hücreleri güneşin tam karşı konuma gelmesiyle ışık almaya başlamaktadır.Alıcı pil hücresi ışık alarak elektrik üretmeye başlayınca ona bağlı olan mili ampermetrenin ibresi harekete geçmekte ve çalıştırmak istediğimiz sistemler çalışmaya başlamaktadır.
Tasarlanan ve prototipi üretilen güneş takip sistemi güneşin doğumundan batımına kadar güneş ışınlarının gün boyu panele dik düşecek şekilde güneşi takip yeteneğine sahiptir.
Bu sayede gün içerisinde güneş ışınları en verimli şekilde kullanılarak, güneş enerjisinden en yüksek değerde yararlanma imkanı ortaya çıkmaktadır.
Kullanılan yöntemler:
Aynı büyüklükte iki ayrı güneş paneli yaptık. Birinci sistemde güneş panelleri sabit olarak yerleştirilmiş, ikinci sistemde ise güneş panelleri hareketli güneş takip mekanizması üzerine yerleştirilmiştir. Belirlenen bir alanda ve üç gün süreyle ölçümü yapılarak kaydedilmiştir.
Ulaşılan sonuçlar:
İki sistemin enerji üretimi ve verimi karşılaştırılmış ve hareketli olan güneş takip sisteminin sabit olan sisteme göre yaklaşık %30 daha verimli çalıştığı görülmüştür.
Sonuçların değerlendirilmesi:
Bu sistem sayesinde son zamanlarda gittikçe önem kazanan temiz enerji konusunda verimlilik artacak, özellikle ilk kurulum maliyeti yüksek olan bu tür sistemlerin kendini amorti edebilme süresi azalacaktır. Aynı zamanda ülke ekonomisine ve enerjideki dışa bağımlılığın azalmasına katkıda bulunulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder